30 Ekim 2012 Salı

Kavafis den



Başka diyarlara, başka denizlere giderim", dedin. 

"bundan daha iyi bir kent vardır bir yerde nasıl olsa. 
sanki bir hükümle yazgılanmış her çabam
 ve yüreğim sanki bir ceset gibi gömülmüş buraya! 
daha ne kadar çürüyüp yıkılacak böyle aklım?

nereye çevirsem gözlerimi, nereye baksam burada, 

gördüğüm kara yıkıntılarıdır hayatımın 
yıllar yılı yıktığım ve heder ettiğim hayatımın!" 
...umutsuzluk ve mutsuzluk göğsümüzden yakalıyor her birimizi. rahatsız olduğumuz her şey için
 ‎"daha iyi bir kent vardır nasılolsa". başka bir liman mümkün, başka bir denize gitmek olağan. daha iyi bir hayat, daha iyi bir dünya buradan biraz daha uzakta.
"yeni bir başlangıç" hayalindeyiz hepimiz. yeni bir hayata sıfırdan atlamak, yeni bir dünyaya açılmak. şu sözlükteki bir bakınıza basar gibi bir başlıktan başka... bir başlığa geçmek ve kaçmak istiyoruz. hayal kuruyoruz.

‎"yeni ülkeler bulamayacaksın! 

bulamayacaksın yeni bir deniz! 
hep peşinden izleyecek, durmadan seni bu kent! 
aynı sokaklarda dolaşacak 
ve aynı mahallede yaşlanacaksın, 
...ve burada, bu aynı evde ağaracak saçların! 
bir başka kent bekleme sakın, hep aynı kente varacaksın, 
sana ne bir gemi, ne de bir yol var, 
zira nasıl heder ettiysen hayatını bu köşede, 
yıktın onu, yok ettin tüm yeryüzünde!"
 çünkü bugün mutsuzluğuna müsebbib saydığın her şeyin suçlusu da sorumlusu da sensin, onları değiştirmek için çaba harcamadın, sindin ve kaçtın şimdi oraya da kendi beceriksizliğini götürüyorsun. daha iyi bir yer yok. daha güzel bir deniz yok. bugün burada, bu denizi temizlemedikçe, pis sulardan çıkamayacaksın.
Başka bir... hayat yok. ya bu hayatı güzelleştireceksin ya da bu hayatta hep kaçak yaşayacaksın
Duruyorum, meale geçmeye gerek yok net olarak söyleyeceğim, başka bir dünya mümkün derken, farkedelim başka bir dünya ancak bu dünyada mümkün. ya kabullenip bununla savaşacağız ya da sonsuza kadar kendimizden de kaçacağız ve burada bu aynı evlerde ağaracak saçlarımız.
doğrusunu söyleyeyim, bu hapishaneden kaçamayacağız....